12 Şubat 2008 Salı

Zannımca aramızda bir suçlu vardı..

Soluk alıp verirken bile zorlanıyordu gözlerim seni görmekte. Ölünce nasıl görecektim? Sessizlikten korkardım, küçükken karanlıktan korktuğum gibi. Ama kalabalıkta da yürüyemezdim yalnız yürüdüğüm gibi. Sonra kalabalıkta yürümeyi öğrendim, kalabalıkta da yalnız olduğumu fark ettiğim gibi..
O halde rüyadan uyanış mı bu yoksa kabusa yatış mı? Ne başka bir soruya, ne de başka bir cevaba tahammülüm var bugün artık! Sence yokluğunda kendimi derin uçurumların kenarında bulduğum dost kahkahasına sığdırabilir miyim bütün notaları bir çırpıda? ve beni o derin uçurumlardan çekip alan teselli edişlerde bulabilir miyim birkaç satır avuntu?
Bilge.

Hiç yorum yok: