14 Şubat 2008 Perşembe

Hadi sevgilim gel şimdi ölelim..

"Aşk diye diye kendimi bilinmez bir uçuruma atıyordum ve birden bir sesle irkildim, hatta binlerce sesle.. Ne sağırmışım. Etrafıma baktım ve binlerce uçurumdan bir bir düşen insanları gördüm. Yüzlerindeki acı ifadeyi ve saklamaya çalıştıkları o son anı gördüm. Gözlerindeki dökemedikleri o son gözyaşlarını gördüm. Titriyorlardı, ifadesiz duruşu olan bedenleri vardı. Yüzleri mimiksizdi. Çığlıktan sonra tutunmaya çalışıyordu soğuk elleri. Ama başaramıyordu. Birçok işte olduğu gibi kurtulmakta da gönülsüzdüler çünkü. Yaşayıp da ne yapacaklardı? Bu cehennem zebanisi acıları hançerleyip atmak mümkün olmuyordu ki. Şu inadına mavi gökyüzü, inadına berrak sular, inadına ışıl ışıl güneş dururken balçıkla da olsa sıvanmıştı neşeleri. 'At kendini denize, at kendini ve kurtul bu kahrolası sevimsiz varlığından.' diyordu içlerindeki ses."
Benim de içimde bir ses vardı bas bas bağıran. 'Üzülmek mi? Hadi ordan!' diyordu. 'Teslim etme gözyaşlarını bünyene, ruhunun içi zaten sırılsıklam rutubetten.'
Devrik cümlelere inat hep gizli öznelerim vardı sakladığım, düz cümle kurarım umuduyla. Dilbilgisi defterlerimin tek imla hatası da senin adındı.
O zaman hadi sevgilim gel şimdi ölelim..

Bilge.

2 yorum:

Asuman Unsal dedi ki...

canım
bilge cim
ay
ne güsel blog açmış olman
hehe süper takip etçem
ekliçem seni
biloguma da
yirim hihihi :)(:

polielapia dedi ki...

ziyaretin ve yorumlarını her zaman beklerim
çok mutlu olurum hatta
canım benim :)(:
bak senin gibi gülmek de alışkanlık oldu hehehe :)