13 Nisan 2008 Pazar

24 yaş sendromuma selam olsun.


Hayata neresinden baktığımın farkında mıyım değil miyim bilmiyorum. Bu bilmediğim noktada tek ayak üstünde durmakta zorlanıyorum. Yoruluyorum. Fazlasıyla yorgunum. Bir türlü hesaplaşamadığım iç dünyamla kavga edip duruyorum. Belki de kalem çoktan kırıldı ve birinin gelip bunu bana söylemesini bekliyorum. Ne dersin?

Bugünlerde gökyüzü daha bir kızıl, bunun bir sebebi olmalı. Ama 'nisan'dandır. 'Nisan'ın gelmesinden. Bir türkü vardı bilir miydin? "Nisan geldi hüzünlendim ben yine" diye. Geri kalan kısmını hatırlamıyorum.

Neyse.

Bundan sonra kimin hikayesi olursun bilmiyorum ama ben hikaye yazmayı bırakıyorum. Bir tane mutlu sonum vardı onu da çerçeveletip duvara astım.
Siyah-beyaz.
Sen seversin..



Bilge.

Hiç yorum yok: